Duyguların ifade edilmesi stresi azaltır
Deprem yalnızca fiziksel yıkıma değil, aynı zamanda ruhsal yıkıma da yol açabilen travmatik bir olaydır. Beklenmedik bir anda ortaya çıkan travmatik olaylar (doğal afetler, ölümcül hastalıklar, taciz, savaşlar, göçler, yakınların kaybı, trafik kazaları, vb.) kişilerde dehşet, panik ve çaresizlik duyguları yaşanmasına neden olabileceğini vurgulayan Biruni Üniversite Hastanesi Uz. Psikolog Elif Sağlam, travmatik olayların üstesinden gelebilmek için önerilerde bulundu.
“İnsanlar yaşamları boyunca kaygı, stres ve korku yaratan birçok yaşantı deneyimlerler. Ancak her olumsuz yaşantı kişiler üzerinde ruhsal anlamda bir travmatik etkiye yol açmaz. Bunun yanında, aynı travmatik olaya maruz kalan kişiler üzerinde de travmanın ruhsal etkileri aynı oranda gözlemlenmeyebilir. Bu durum travmatik olaya maruz kalan kişilerin deneyimledikleri travmatik olaya yükledikleri anlam, onu algılayış biçimleri, bununla başa çıkma becerileri, psikiyatrik öyküsü, olumsuz yaşam olayları, kişilik yapısı, genetik yapısı ve sahip oldukları sosyal desteğe göre farklılık gösterebilir.
Travma sonrası stres bozukluğu 1 aydan uzun sürüyorsa dikkat
Travmatize olan kişilerde depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu belirtileri – çökkünlük, üzüntü, isteksizlik, karamsarlık, keyif alamama, uyku ve iştahta bozulmalar, kabuslar, olayın sık sık hatırlanması ve yeniden yaşıyor gibi hissetme, artmış uyarılmışlık hali, kolayca irkilme, sürekli tetikte olma, dikkat sorunları, sinirlilik, öfke patlamaları, olay ve onunla ilgili uyaranlardan kaçınma, günlük yaşam ve sosyal ilişkilerde bozulma görülebilir. Bu belirtilerin olayın yaşanmasının ardından bir süre görülmesi olağandır. Bu belirtiler görülmeye başlandıktan bir süre sonra zamanla azalarak sönebilir. Psikolojik belirtilerin takibi ve müdahale gereken durumlarda destek alınması iyileşme açısından çok önemlidir. Özellikle ilk bir ay süreyle bu belirtilerin aşırı olmaması durumunda psikolojik müdahaleye gerek olmayabilir. Kişilerin bu durumları yaşamalarının normal olduğunu bilmeleri bile kaygılarını yatıştırıp hayata daha kolay uyumlanmalarını sağlar.
Travmatik olayın yaşanmasının ardından travmaya maruz kalan kişilerin psikolojik olarak desteklenmesi bu sürecin daha kolay üstesinde gelmeleri konusunda yardımcı olacaktır. Travmanın üstesinden gelmek için neler yapılmalı?
Sosyal destek travma ile baş etmeyi kolaylaştırır
Kişinin aynı travmadan etkilenen kişiler ve yakınları ile bir araya gelerek yaşanılan olay üzerine konuşması ve kendi deneyimini paylaşması travmanın etkilerinden kurtulmasını kolaylaştırır. Bu süreçte sosyal desteğe sahip olmak kişilerde yalnız olmadığı ve güvende olduğu hissi yaratarak travma ile baş etmelerini kolaylaştırır.
Duyguların ifade edilmesi stresi azaltır
Travmatik olay sonrasında kişinin kendisi ile konuşan birinden çok kendisini dinleyecek birilerine ihtiyacı vardır. Olayın yarattığı stresin atılabilmesi için duyguların ifade edilmesi çok önemlidir. Kişi konuşmak için hazır hissetmiyorsa zorlanmamalı, tekrar tekrar olayı anlatma ihtiyacı hissediyorsa sabırla ve fazla soru sormadan dinlenilmelidir.
Günlük yaşam rutinleri güven hissini arttırır
Yaşanan travmatik olayın ardından kişiler olabildiğince hızlı bir şekilde gündelik yaşamına dönmeleri için teşvik edilmelidir. Rutinlerin devam ettirilmesi kişilerin üzerinde güvenlik hissi yaratarak sürecin üstesinden gelmelerini kolaylaştırır.
Fiziksel aktivite ruh sağlığını korur
Fiziksel rahatsızlıklarda bedensel istirahat iyileşme sürecine katkı sağlarken psikolojik rahatsızlıklarda durum tam tersi. Yürüyüş yapmak, koşmak, egzersiz yapmak gibi fiziksel aktiviteler ruh sağlığı tedavisinde önemli bir rol oynamakta.
Belirtilerin şiddeti azalmıyorsa psikolojik destek alınmalı
Travmatik olayın hemen ardından görülen belirtiler olağan dışı bir yaşantıya verilen
normal tepkilerdir. Herkes aynı olaydan aynı ölçüde etkilenmeyebilir ve aynı tepkiyi
vermeyebilir. Ancak yaşanan travmaya bağlı görülen belirtilerin şiddeti ve etkisinde azalma görülmemesi durumunda bir uzmandan psikolojik destek alınmalıdır”.