TBMM AK PARTİ ERZURUM MİLLETVEKİLİ İBRAHİM AYDEMİR KARABAĞ İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU – ÖZEL RÖPORTAJ

ÜLKER PİRİYEVA-AZERBAYCAN-ÖZEL HABER

Türkiye Büyük Millet Meclisi AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim AYDEMİR,
TBMM”in Azerbaycan ziyaretlerinde, 1453kralmedya.com’un Azerbaycan temsilcisi ve AzadMedya.az editörü Ülker Piriyeva’ ya “KARABAĞ “ile ilgili özel açıklamalarda bulundu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı sayın Mustafa Şentop başta olmakla, sizi ve sizlerle birlikte bu gün Azerbaycanı ziyarete gelen tüm Türkiyeyi öncelikle, Azerbaycan Milli Meclisi milletvekili sayın Meşhur Memmedov adına ve AzadMedya.az haber sitesi olarak Azerbaycan basını adına selamlıyor, Azerbaycana hoş geldiniz diyoruz. 83 milonluk Türkiye olarak, verdiğiniz manevi desteğiniz için teşekkürlerimizi ifade ediyoruz.

Karabağ sorunu – 30 yıla yakın bir süredir, AGİT Minsk grubu masasında öylece durdu ve artık kangren bir probleme çevrildi ve artık sabrımız taşdı.

– Asıl soru şu – AGİT Minsk grubu üyeleri 30 yıl boyunca Karabağ sorununu niye masada bekletdiler ve asıl amaçları neydi?

Milletvekili İbrahim AYDEMİR, “Şimdi, bi defa şunu söyleyeyim, ben de Azerbaycanı Türkiyeden ayırmıyorum, kendi vatanım gibi görüyorum, Erzurum neyse, Ankara neyse, Bakü benim için odur. Hakikaten, öyle. Biz aynı milletin farklı numuneleri, şubeleriyiz.”

Dolayısıyla, sizi ben, Ankaradakı her hangi bizim gazeteciden farklı görmüyorum, Ülker hanım. Bunu tabii ben böyle görmüyorum, dünya da böyle görmüyor, yani farklı görmüyor ikimizi, görmedikleri için de, şunu yapıyorlar, “Sureti hahikatden görünüp, ama hakikatde, Türk milletine karşı bir duruş sergiliyorlar”. Düşmanlık özellikle, demiyorum. Bunu, biraz daha estetik kavram olsun diye, “Karşı duruş sergiliyorlar”diyorum. Ve Ermenistanı, yahut bizim karşımızda kim olursa, onun yanında bir duruş sergiliyorlar. Çok net. Öyleyse, biz bu hahikate göre haraket etmek durumundayız. Haraket tarzımızı ne oluşturacak, tabii ki, güçlü olmamız, bir birimizlə dayanışma içerisində olmamız, bu kardeşlik duygularını her sahaya yansıtmamız, böyle olursa, Allahın izniyle bizim karşımızda hiç birisi duramaz. Çünkü ben şuna inanıyorum, genetik tevarrüz genlere kodlanmış bir takım değerler ila nihaye kalıcı oluyor, Türk milletinin genlerinde de, elbette ki, insanlık hisslerimiz çok yüksek, adaletle yönelmek, hakkı adaleti üstün tutmak, bizim milletçe özel ifademizdir. Ancak, bir başka yönümüz var, bize yönelen olursa, özellikle vatan kavramına yönelen olursa, o durumda, çok kıyıcı oluruz biz, o zaman gözümüz kara olur, gereğini yaparız, sabrlı bir milletiz, sabr ettik 28 yıl geçmiş aradan. 30 yıla yakın zaman geçmiş, MİNSK grubu diyorsunuz, hep öyle oyalamışlar, nereye kadar gidecek bu. Yani o Karabağ ermeniye vatanmı olacak? Dolayısıyla biz, inceldiği yerden kopsun deme noktasına geldik. Ve şimdi, Azerbaycan Ordusu orada destan yazıyor, ve her tarihin her noktasınmda destanlar yazmışız. Bir destan da orda yazıyoruz, şu anda, Karabağda yazıyoruz. Ve ora zaten bizimdi, işgal altındaydı, şimdi işgalden kurtaracağız, hakiki sahiplerine topraklar geri dönceketir.

Bakın, bir milyona yakın insanımız, kaçak göçek duruma düşmüş, olurmu böyle bir şey? Buna sabr, sabr nereye kadar sabr. bu gün, sayın Cumhurbaşkanımızla görüşdük, sayın Aliyev”le görüştük. Orda çok yüreğimi ferahlatan ifadeler gördüm. Sayın Cumhurbaşkanımızın huzura dönük böyle yüksek çok kat sayısını gördüm. Ve bundan çok mutlu olduk biz, Meclis başkanımız sayın Mustafa Şentop saolsun, milleti temsil ediyor, malumunuz. O da çok net ifadelerle sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiyeden mesajını getirdi ve ila nihayi, sonsuza kadar Azerbaycanın arkasındayız. Aynı milletten olmanın dışında, Ülker hanım, bide hakkın yanında durmak lazım. Şimdi, yani aynı milletteniz, ama orta yerde bir haksızlık var, hayır, biz hakkın, adaletin yanında olmuşuz, şimdi Azerbaycan, 30 yıldır zulüm altında olan insanlar var. dün mesela milletvekillerimizden bir kaç tanesi birşey söylediler. Ben yani gözlerim doldu yüreğim kabardı. O gün göçen insanlardan halen, daha evinin anahtarını saklayanlar var, böyle olurmu, onun için biz Allahın izniyle Azerbaycanımızın Şanlı ordusu, bu defa bitirecek o işi ve Karabağ bütünlükle, Türk toprağı olacak.”

Rusya meslesine dönelim, biliyorsunuz iki defa İnsani Ateşkes imzalandı. Onlardan birincisi Moskovada, Azerbaycan ve Ermenistan Dış İşleri Bakanları arasında, diğeri de yakınlarda ilan edildi. Ama Ermenistan gene yaptı yapacağını ve ateşkes imzalandıktan bir kaç saat sonra, ateşkesi ihlal etdi, bozdu, bununla kalmadı, Azerbaycanlı sivillerimize, Gencede iki defa, Berdede, Mingeçevirde bir çok terör eylemleri gerçekleştirdiler. Sonuçta, onlarca insanımız öldü, ve bir çok insanımız yaralandı. Dünya gene sustu, lakin bunu bir tarafa koyarsak,

– Sizce, Rusya gerçekten, Karabağda çözüm istiyormu?
Milletvekili İbrahim AYDEMİR, “Şunu söyleyim ben, Rusya bir defa, şu ifadesini çok değerli buldum ben. Çok önemsedim. Ermenistan bize yardım edin derken, Rusya onlara “Size bir saldırı yok, o topraklar Azerbaycan toprağıdır” kaydını düştü. O çok önemliydi. Ben şöyle bakıyorum, gücü temerküz ederseniz, güçlü olursanız, kim ne düşünürse, düşünsün, buraya yönelmemek lazım. Biz, gücümüzü ortaya koyalım. Ki, şimdi koyuyoruz. Bunu ben, Azerbaycan için çok önemsiyorum. Azerbaycan bu gün, eşi benzeri görülmemiş esası bir mücadele veriyor orda, dünyaya askesrlik nasıl oluyormuş gösteriyor, savaş naıl olurmuş gösteriyor. ve ermeniler ne yapıyor? Tarihi, seyir içerisindeki, biraz önce, genetik kodlarımız var dedim ya, onlarda da var, onların genetik kodlarına da “kalleşlik” yüklenmiş. İşte, iki defa insani ateşkes imzalanıyor, daha iki dakika dolmadan, bu gün Cumhurbaşkanımız sayın İlham Aliyev söyledi, anında sivil hedeflere bomba yönlendiriyorlar. Buna kalleşlik denilir.”

– Neden sivillere yönelik terör eylemleri gerçekleştiriyorlar, sizce, buraya üçüncü bir gücü celb etmek istiyorlar yeniden, amaçları bumu yapıyorlar, yoksa nedir?

Milletvekili İbrahim AYDEMİR, “Elbetteki, yani bunlar şunu yapmaya çalışıyorlar, onlar hep tarihi seyir içerisinde bunu yapmışlardır. Ben Erzurumluyum. Erzurumda yaşananları ben biliyorum. Büyüklerimizden dinlemişiz, benim 6 tane dedemi bunlar diri diri yakmışlar, ama dışarıya nasıl yansıtıyorlar? Türkler bizi yok etti. Şimdi yaptıkları gibi. Yani onlar, hem yok ederler, hem de, yok etti dedirtirler. Böğlesine bir hal üzerineler. Öyleyse biz, dışarıya, şuraya buraya bakmayacağız, sayın Cumhurbaşkanımız Aliyev çok net bir şekilde söyledi, ne yaparlarsa, yapsınlar, biz sivillere yönelmeyiz, biz asker bir milletiz, biz yiğitce, sahada, meydanda cenk ederiz, şu an yaptığımız gibi. Ama onlarda o genetik kodlarına yüklü olan hali ortaya koyuyorlar, ne yapıyorlar, günahsız, sivil, silahı olmayan, 15 yaşındakı genceceik bir kız, yani doğum gününde katl ettiler. Bir kaç aylık çocukları katl ettiler. Tıpkı PKK-nın yaptığı gibi. Bunlar aynı damarın uzantıları. Onun için Allahın izniyle, ben burda şunuda çok net söyleyeyim, cenabi Hakk mazlumun yanındadır. Kim ne derse, desin, göreceğiz inşaallah. Dahası, dahası olacak, onu da söyleyeyim. Bunlar asla, felah bulmaz. Bunlar asla iflah olmaz, çünki mazlumun kanılnda, mazlumun hakkında bunların parmakları var. Hangisi için söylüyorum, ermeniler için, hayır, sadece ermeniler değil, onları kim destekliyorsa, onların hepsi için söylüyorum, kim varsa. Bu gün, ermenistanında yanında duran, bu gün Karabağ için sesini çıkarmayan, daha doğörusu hahikatlari çarpıtıp, terz yüz edip, farklı şeyler söyleyen kim varsa, iflah olmazlar, bişey daha söyleyeyim ben, bunu bir ırk bağlamımnda söylemiyorum. Millet bağlamında söylüyorum. Hakk, adalet noktasında duruşumuz o kadar net olmuş ki, kim ki, Türk milletine karşı, hainane bir emel beslemiş, son noktada iflah olmamış, yok olmuş. Mutsuz olmuş, en azından. Burda da, aynı şey var, Ermenileri görüyoruz işte, aç, zavallı durumdalar.”

– İran konusuna dokunsanız, yaklaşık 45 milyona yakın güney azerbaycanlı soydaşlarımız şu anda İranda yaşıyor. Hem de komşu ülke. Neden İran böyle haraket ediyor? Amacı nedir? ne yapmak istiyor, aslında? Bu kadar azerbaycanlı İranda varken, İran hakimiyeti kormuyor mu ki, 45 milyonluk Azerbaycanlılar hepsi, orada ayağa kalkarsa neler olur…

Milletvekili İbrahim AYDEMİR, “Çok net bir şey söyleyeyim ben. İrandakı Türkleri ben biliyorum. İranda şu an farsi olanlardan, daha fazla türk nüfuzu var. Biz biliyoruz ki, iran devlet olarak, Türk imparatorluğu olarak, yönetilmiş uzun yıllar. Ama bir hali mutlaka, altını çizerek burda kayıt altına almak istiyorum. Biz, bize yönelen hainane halleri aşikar ederiz, orta hyere koyarız ve milletin, efendim, mahşeri vicdan diyoruz ya, vicdanına havale ederiz. Böyle bir şey varsa ki, İran biz yapmıyoruz diyor şu anda, hava sahasını kapattık diyor. Bu gün, Cumhurbaşkanımız da öyle söyledi bize. Hem Gürcistan, hem İran hava sahasını kapatmış durumdalar, böyle yaparlarsa, bizim dostluğumuzu alanlar kazanır, aksi halde, kaybedecekler. Kim olursa olsun. İşte, orda mesela,bir sözüm ona, insani yardım bahanesiyle yola çıkmış bir şey ordakı Türkler tarafından yakıldı. Şunu da söyleyeyim ben, milletce çok alesta, alesta-hazır demek, her hale hazır vaziyetdeyiz, biz. Çünkü, dünya var olduğundan beri, hep bir cedel içerisinde olmuşuz. Niye bunu yapmışız, Ülker hanım?

Biz diyoruz ki, aleme nizam verme gibi bir davamız var bizim. Ne demek bu? Nizam? Yani muntazam hale getirmek. Niza- şuanki Ermenistanın duruşu. Kargaşa- nizayı nizama evirmek. Milletce, Türk milletinin böğle bir fonksiyonu var.

İşte, bunu yaptığı için, ruhlarında anarşist yaklaşımı olanlar, hep bize karşı olomuşlar. Ama ne olursa olsun, biz muzaffer olmuşuz, olcağız, sonuna kadar. Yeniden dünyaya nizam verir hale geliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın “Dünya beşten büyüktür”! ifadesi öyle bir hale geldi ki, Azerbaycanın burda ruhuyla, işte o cengaver askerleriyle, bu hali sahaya sürmesi noktasına kadar geldi. Ve bütün mazlumlar burdan örnek alıyorlar. Şu gün, Karabağda bu mücadele sadece, azerbaycanın topraklarını kurtarmamücadelesi değil, hürr dünyadakı mazlum milletelre de, numune, örnek olma mücadelesidir. “
“Allahın izniyle, çaresiz değilsiniz, çare SİZSİNİZ!”

Dolayısıyla, Azerbaycan bu gün, Karbağdakı mücadelesiyle hakikaten,tarihe eşsiz bir sayfa ekliyor, bu sayfada bizim de katkımız varsa ki, şu ziyareti, o katkı bağlamakta. “
Ülker Piriyeva, sayın Milletvekiline iki ülkenin Medya iletişimi konusunda not düştü..

– Bunun yanı sıra, bildiğimiz gibi, bu gün savaş yalnız, sahada değil, aynı şekilde internet üzerinde, sosyal medyada savaş alanı durumunda. Bunları da göz önünde bulundurarak-
– 1453kralmedya.com, Birmagazin.com, Sonnoktahaber.com, ÜlkemTv, Bafra55.net, YediKemer dergisi adına Azerbaycan temsilciliğini yapmaktayım ve AzadMedya.az olarakta onlara karşılıklı çalışıyor, basın ilişkilerimizi güçlendiriyoruz. Ve saydığım bu haber siteleri kardeş Tükiyeden Azerbaycan”ın sesini tüm dünyaya her gün duyurmaktadır. Kendilerinin selam ve saygılarını, sayın vekilim sizlere iletiyorum.. Burdan onlara teşekkürlerimizi iletiyoruz.. Aynı zamanda, Azerbaycan başkanlığını yaptığım, ASİAD iş dünyası genel başkanı sayın Yücel Yalçınkayanın selamlarını size iletiyor. ASİAD olarak Türkiyeli iş insanları ile Azerbaycanlı iş insanlarının iletişimini güçlendirmeye ve bu alanda daha güzel işler yapmak adına çalışmalar yapmaktayız.

– Bu önemli günde, hem de bir profösyönel gazeteci olarak, azerbaycanlı gazetecilere AzadMedya.az-dan mesajınız ne olurdu?
Azerbaycanlı gazeteciler, bidefa şunu yapmalılar. Yani, iletişim kanalları o kadar arttı ki, bu gün, siz mesela, çok değerli bir iş yapıyorsunuz. Bir internet medyası çok çok önemli, elbet yazılı basın değerlidir, elbet sözlü basın, görsel basın değerlidir, ama bugünki vasatta, şu internet medyası bence, çok daha vaktinde, zamanında haberleri ulaştırmada etkin ve fonksiyonel.

Sosyal medya- burdakı azerbaycanlı gazeteci kardeşler, sosyal medyaya zeminini çok doldurmalılar. Müthiş bir biçimde orda varız demeliler. Çünkü ermeniler bunu yapıyor. Görüyoruz biz onu. Biz o diapora kavramını, öyle bir noktaya taşımalıyız ki, her satrımız, her karemiz diasporanın fonksiyonunu ifa eder halde olmalıdır. O yüzden azadMedya.az olarak değerlisiniz, o yüzden hakketen, şu yaptığınız mübarek bir iş. Her kes bunu yapmalı.

“Ben gazeteciyim, gazetecilik, sadece eskiden olduğu gibi, oturup haber yapmaktan çok öte geçti”.
– Profösyönel bir gazeteci olarak, bana ve benim timsalimde, bütün Azerbaycan gazetecilerine tek cümleyle, ne derdiniz?
“Tek cümleyle, cep telefonlarımız yanımızda olacak, mutlaka görüntülü haber yapmaya özen göstermeliler.”

Ve GAZETECİLİK hakk kavramını yüksek tutmakdır. Aksi halde, çok ciddi şekilde sıkıntısı var bu işlerin. Vebal boyutu var. Azerbaycanlı gazeteci kardeşlerime, Türkiyeyle münasebetlerini sakın ola, şu süreçten sonra, böyle gevşetelim, aman, aman. Ara ara türkiyedeki siyasetçileri aramalarılazım, görüş bildirmeniz ve görüş almanız lazım. Bunlar, o kadar önemli ki. Çünkü bir birimizi besliyoruz, Ülker hanım.

– Bu gün, Azerbaycan Ordusu Sayın başkomutanımızın rehberliyi ile her gün Tarih yazıyor.. Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanımız, sayın Mustafa Şentop ve TBMM milletvekili olarak Azerbaycanadasınız, tüm Türkiyenmizin başta sayın Cumhurbaşkanımızın manevi desteğini tam şekilde hissediyoruz ve bundan gururluyuz.

– TBMM AK parti Erzurum milletvekili olarak, AzadMedya.az haber sitesi vasıtasıyla Azerbaycan Ordusunda erlik meydanında Başkomutanımız sayın İlham Aliyevin öncülüğünde, takvimdeki siyah rakamları her gün ve her gün Zafer haberleriyle kırmızıya boyayan, cesur ve reşadetli Azerbaycan Askerine mesajınız ne olurdu?

Milletvekili İbrahim AYDEMİR, “Azerbaycandakı yiğitlere mesajım şudur, bütün Türkiyedeki gençler, benim gibi orta yaşta olanlar, hatta yaşlı olanlar cephede savaşmak için, sıra bekliyor. Hazır vaziyetde bekliyorlar. Allahın izniyle, dualarımız onların arkasında ve dediğim gibi, fiziki olarakta, gücümüzle de onların arkasındayız. Ne zaman ki, bize ihtiyaç olur, biz de o cephede onların yanında vuruşuruz. Dolayısıyla, oradao yiğitliklerini devam ettirsinler. Cenabi Hakk onların yardımcısı olsun, Allahın inayeti, nusreti onlarla beraber olsun.”
KARABAĞ AZERBAYCANDIR!